Avrupa sanat sahnesinde ‘skandal’ denince akla gelen ilk iki isim Gustav Klimt ve Egon Schiele’dir. 20. yüzyılın başlarında Viyana’da dalgalar yaratan bu iki ressam, cüretkar eserleri ve tabu yıkan temaları ile toplumu ikiye bölmüştü. Klimt’in erotik altın yaldızlı tablolarından Schiele’nin çıplak portrelerine, bu ikili sadece sanat kurallarını değil, ahlaki sınırları da zorladı.
Gelin, bu iki yaramaz sanatçının hikayelerini birlikte keşfedelim. ?
Kaynak: 1, 2
Gustav Klimt ve Egon Schiele, Viyana’nın sanat dünyasında etkili olan iki dikkat çekici sanatçıydı.
Klimt, Viyana’nın sanat çevrelerini sarsacak bir hareketin öncülüğünü yapmıştı.
Bu duruşunu “Nuda Veritas” adlı eserinde vurguladı.
Klimt, Viyana Üniversitesi’nin bir projesine katıldığında, bu defa toplumun sınırlarını zorlayacak bir işe imza atmıştı.
Klimt’in “Tıp” adlı tablosu, özellikle bir kadının çıplaklığı ve cinselliğiyle ilgili tasvirleri nedeniyle büyük tepki çekmişti.
Egon Schiele de benzer bir şekilde, çoğu zaman çarpıcı ve rahatsız edici bulunan eserler üretiyordu.
Klimt, 1902 yılında çıkardığı “Goldfish” adlı eseriyle kendisine gelen eleştirilere yine kendi tarzında yanıt verdi.
Bakanlık Klimt’i desteklemesine rağmen, “Jurisprudence” adlı eseri tartışmalara neden oldu.
Klimt, eserlerinde genellikle toplumun ikiyüzlülüğüne dair eleştirilerde bulunur.
Egon Schiele, genç yaşlarda yetenekli bir ressam olarak ortaya çıktı
Schiele, yaşadığı skandallar nedeniyle birkaç defa hukuksal sorunlar yaşadı, hatta kısa bir süreliğine hapis yattı.
Her iki sanatçı da erken yaşta vefat etti ancak bıraktıkları miras Viyana sanat dünyasında unutulmazdır.