Ken Loach yeni filmini böyle anlattı: Nefretin panzehri bu filmde

Loach, yeni filmi “The Old Oak”da, Suriyeli sığınmacılar tarafından altüst edilen, ölmekte olan bir İngiliz maden kasabasını ele alıyor.

Ünlü yönetmen, filmin Cannes’daki dünya prömiyerinin ardından Macar medyasından Nepszava‘da film üzerine konuştu.

“Yarı terk edilmiş bir İngiliz maden kasabası ile Suriyeli sığınmacıları bir araya getirme fikri nereden çıktı?” sorusuna ünlü yönetmen şöyle yanıt veriyor:

“Aklıma gelen ilk düşünce şuydu: İnsanlar hayatlarını nasıl yeniden inşa ediyor ve günlük olarak nasıl mücadele ediyor? Biliyorum, filmlerimde sürekli işlediğim bir tema bu. Tüm filmlerimin senaryosunu yazan Paul Laverty ile birlikte yalnız madenci topluluklarını görmek için yaşadıkları bölgeye gittik. Travma geçirmiş iki toplum bir araya gelirse ve nefret birincil duygu haline gelirse ne olur? Bu nefreti gerçekten körükleyen nedir? Peki tüm bunların ortasında insanlar nasıl umut bulabilir? Bunun ele alınmayı hak eden ve gerçekten de ele alınması gereken çok zengin bir konu olduğunu hissettim.”

“PANZEHİR BU FİLMDE”

Ken Loach, filminin ülkedeki göçmen karşıtı politikalara karşı bir panzehir olduğunu savunurken şöyle devam ediyor:

“Evet, panzehir dayanışmanın faydalarını göstermek. Yani, bu çok güçlü bir unsur, işçi sınıfı mücadelesi için en etkili araç. Birey olarak gücünüz yok ama kolektif olarak güçlü olabilirsiniz. Son zamanlarda bu türden pek çok kampanya başlatıldı ve pek çok sivil toplum örgütü tam da bunu güçlendiriyor: Birleşelim. Ancak bu eşit olmayan bir mücadele çünkü sağ kanat tüm basına sahip ve TV kanallarını kontrol ediyor. Ve evet, sosyal ağlarda kendimizi gösterme konusunda iyi olduğumuzu söyleyebilirsiniz, ancak sağ da en az bu kadar iyi.”

NEPSZAVA HAKKINDA

1873’te kurulan Macarların ünlü sosyal demokrat gazetesi Nepszava (‘Halkın Sesi’), Sovyet rejiminin çöküşünün ardından asli köklerine dönmeden önce eski Macaristan Başbakanı Matyas Rakosi’nin totaliter diktatörlüğüne ve ardından bir başka eski Macaristan Başbakanı Janos Kadar’ın “gulaş sosyalizminin” diktalarına boyun eğdi. 90’dan bu yana sosyalistlere ve liberallere yakın olan gazete, sert başyazıları ve Avrupa gündemini yakından takip etmesiyle, mevcut Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ulusal-popülizmini eleştiren mevcut üç ulusal günlük gazeteden biri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir