İşkolik Olup Olmadığımızı Nasıl Anlarız?

İşkoliklik ve Tükenmişlik Sendromu Arasındaki Farklar

Çalışmaktan heyecan duyan işkolikler ile çalışmayı bile istemeyen tükenmiş bireyler arasındaki farklar, Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın tarafından açıklandı. Aydın, her iki durumun insanlar üzerindeki etkilerini ve terapi süreçlerini ele aldı.

İşkoliklik ve Tükenmişlik Arasındaki Farklar

Cumali Aydın, işkoliklik ve tükenmişlik sendromu arasındaki ayrımı önemli bulduğunu belirtti. İşkoliklik, sürekli çalışma ve dinlenmeme ihtiyacı olarak tanımlanırken, tükenmişlik sendromu duygusal yorgunluk ve işe karşı isteksizlikle kendini gösteriyor. Aydın, işkolik bireylerin genellikle çalışırken heyecan duyduğunu, tükenmiş kişilerin ise iş düşünmek istemediklerini söyledi.

İşkoliklik ve Tükenmişlik Arasındaki İlişki

Aydın’a göre, işkoliklik tükenmişliğe yol açabilir ancak her tükenmişliğin kaynağı işkoliklik değildir. Örneğin, duygusal emek isteyen mesleklerde çalışanlar zamanla tükenmişlik yaşayabilirler. Bu nedenle, her durumun farklı etkenlere bağlı olduğunu belirten Aydın, işkoliklik ve tükenmişlik arasında doğrudan bir ilişki olmadığını vurguladı.

İşkoliklik ve Tükenmişlik Belirtileri

İşe aşırı bağlılık, uyku sorunları, sinirlilik, yorgunluk hissi ve odaklanma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Aydın, işkolik bireylerin genellikle iş dışında zamanı boş ve anlamsız olarak değerlendirdiğini, tükenmiş kişilerin ise sosyal ortamlardan uzaklaştığını ve ilişkilerde mesafe oluşturduğunu belirtti.

Terapi Süreci ve Öneriler

Aydın, işkoliklik ve tükenmişlik sendromuyla başa çıkmak için terapi sürecinin önemli olduğunu vurguladı. Terapinin semptomları hafifletmekle kalmayıp hayatı yeniden yapılandırdığını belirten Aydın, işkolik bireylere iş ve özel hayat arasındaki dengeyi sağlamaları, izin günlerini değerlendirmeleri ve zaman yönetimine dikkat etmeleri önerisinde bulundu. Bu sayede tükenmişliğe karşı güçlü bir kalkan oluşturabileceklerini belirtti.

Kaynak: Örnek Haber

Related Posts

Yaşam kalitesini düşürüyor! Sabah dümdüz, akşam şiş bir karna karşı 7 çözüm

Çoğu kişi sabah dümdüz bir karınla uyanmasına rağmen gün sonunda karın şişliği yaşadığını ifade eder. Şişkinliğe genellikle; ağrı, rahatsızlık, mide bulantısı, hazımsızlık, kabızlık veya ishal, halsizlik ve solunum güçlüğünün eşlik ettiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, şişliğe karşı 7 çözüm önerisinde bulundu.

Sadece 5 tanesi kabızlığı bitiriyor! Bu kuruyemiş bağırsakları jet gibi çalıştırıyor

Kabızlık, birçok kişinin sessizce mücadele ettiği ama günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen yaygın bir sorun. Müshil kullanmadan, doğal yollarla çözüm arayanlar için ise etkili ve kolay bir alternatif var. Üstelik sadece 5 tanesini yemek yeterli!

Aşırı efor çocuklarda kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cemşit Karakurt, çocuklarda doğuştan gelen veya sonradan gelişen kalp hastalıklarının spor gibi efor gerektiren aktivitelerde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirtti. Prof. Dr. Karakurt, “Yaz okullarına kayıt yaptırmadan önce bir doktor kontrolü, olası risklerin önüne geçebilir” dedi.

Cildinizi beş adımda yaza hazırlayın

Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emine Müge Acar, yaz aylarında artan güneş maruziyetinin cilt üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için uygulanması gereken beş temel adımı anlattı. Cildin ihtiyaçlarının mevsimlere göre değişkenlik gösterdiğini söyleyen Acar, özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının etkisiyle kuruluk, hassasiyet, leke oluşumu ve erken yaşlanma gibi sorunların daha sık görüldüğünü belirtti.

MIT’den Harvard’a… Uzmanların yaşlanmayı durduran ilaçları

Tıpta son yıllarda “geroprotektif” (yaşlanmayı geciktirici) adı verilen bir ilaç sınıfı ortaya çıktı. Bu ilaçlar, hücre yaşlanmasını geciktirmeyi, iltihabı azaltmayı ve metabolik dengeyi korumayı hedefliyor.Metformin, Rapamisin, NAD+ ve türevleri bu sınıfa örnek. Farelerde yaşam süresini uzattığı görülen bu moleküller, insanlarda da benzer etki yapar mı sorusu, henüz yanıt bekliyor.

40 yaşında yaptığınız bu 4 şey 60 yaşında bunamaya yol açıyor!

Bilim insanları, 40–50 yaş arasında sıklıkla ihmal edilen kronik uyku eksikliği, sosyal izolasyon, kontrolsüz stres ve hareketsizliğin, 60 yaş ve sonrasında demans da dahil olmak üzere nörodejeneratif hastalık riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu.