Besteci İlhan Usmanbaş’ın sanat dünyasına kattıklarını, Türk müzikolog Ersin Antep, Cumhuriyet gazetesindeki “Usmanbaş’ı uğurladık” başlıklı yazısında ele aldı:
“1921’de İstanbul’da doğan besteci İlhan Usmanbaş, aynı zamanda birçok ismin ufkunu açmış, ardında bıraktığı, teşvik ettiği, özenle davrandığı ve tevazuyla yetiştirdiği, destek olduğu öğrencileriyle harika bir eğitimciydi. Önceki gün yaşamını yitiren, dün sonsuzluğa ve sözsüzlüğe uğurlanan Usmanbaş, son yıllarını Maltepe Darüşşafaka’da geçirmişti…”
Fazıl Say’dan ünlü besteciye veda: İlhan Usmanbaş hocamızı kaybettik
REY’DEN DERS ALDI
Çocukluğu Ayvalık’ta geçen, ardından Galatasaray Lisesi öğrenimi sürecinde abisinden özenerek yöneldiği müzik alanında Sezai Asal’ın İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda çello öğrencisi olan ve Cemal Reşit Rey’den armoni dersleri alan sanatçı, kabul edildiği Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Ferid Alnar, Ahmed Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin ve David Zirkin’le çalıştı.
“1948’de mezun oldu ve Soprano Atıfet Usmanbaş’la evlendi. 27 yaşında aynı okulun eğitimci kadrosuna girdi, 1952’de Amerika’ya gitti. Helikon Derneği kurucuları arasında yer alarak çağdaş müziğin gelişimine yönelik emek sarf etti. ABD dönüşünde Ankara Devlet Konservatuvarı’ndaki görevine devam etti ve bir süre müdürlük yaptı. 1971 yılında açılan İstanbul Devlet Konservatuarı’na geçti ve emekli olana kadar kompozisyon ile müzikoloji bölümlerine dersler verdi…”
“Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı, bir süre Bilgi Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yetiştirdiği birbirinden değerli besteci, seslendirici ve müzikolog öğrencisiyle, çoksesli teknikle yazılan müzikte eşsiz bir yere sahip olan Usmanbaş’ın; üç balesi, şan ve orkestra için beş eseri, 16 orkestra yapıtı, dört konçertosu, 44 oda müziği, şan ve çalgı topluluğu için dört eseri, iki piyano eşlikli şan yapıtı, 19 solo çalgı eseri, iki koro yapıtı, 17 sahne müziği ve beş çeviri kitabı bulunuyor…”
YENİLİKÇİ VE CESURDU
“Öğrencilerine “siz” hitabı tercih etmesi, içeriği anlaşılamayacak beceride araştırmacılığı ve kaynaklara vakıf oluşu, akıl almaz şekilde ulaşmasıyla bulunmaz bilgiler sunan, tevazusu ve kendine özgü gülümsemesiyle hafızalara kazınan Usmanbaş, müziğinde yenilikçi ve cesur, sağlam bir kurguya sahipti. Gazetemizde, Faruk Güvenç’e 26 Şubat 1977’de verdiği demeçte “müzik alanında utangaç çocukluk evresini aşmış bir toplum olmadığımızı” ifade etmiş ve ömrünü topluma müzik alanında “farklı olanı” sunmaya da adamıştı…”
“Bilgi taşıyıcılığında ise yetiştirdiklerinin önüne geçmemeye, onların kendi yollarını çizmesine yönelik dikkatli bir destekte bulunmaya özen göstermişti. Yararlılığından istifade etmiş öğrencilerinden olma şerefiyle, payımıza düşeni artırarak topluma sunma anlamında görevimiz var. Minnetle… Aziz ruhu şad olsun!”
More Stories
Cem Karaca’nın NFT’leri artık yasak
Acı yoksa zafer yok
Tayfa zirveyi çok sevdi